Fark Yaratmak

Değerli Dostlar ,

Fark yaratmak ,başlıklı bu yazımda sizlere başta sektörümüz olmak üzere ,ülkemizdeki pek çok sektörün sıkıntısı olan bir konudan bahsetmek istiyorum.
Birçoğumuz iş hayatına belki de ailelerimizin kurduğu ekmek teknelerini devr alarak başladık.ufak ufak büyük emek ve sıkıntılarla büyüttüğümüz firmalarımızı birçok iniş çıkışlarla biryerlere getirmeye çalıştık.

Ama genelimize baktığımızda nedense fark yaratamadık ,sıyrılamadık ,örnek olamadık ,önder olamadık peki ama neden ?
Neden ülkemizde kurulan firmalar 2. nesillerce sadece % 40 larda yaşatılabiliyor.Bu oran neden 3. Nesillerde % 5-6 lara kadar düşüyor.
Elbette bunun birçok sebebi var.Genelde aile şirketi olarak kurulan şirketler kurumsallaşamadıkları için diğer nesillerin bir öncekilerin performansını gösterememeleri neticesinde sorunlar yaşamaya başlıyorlar.
Peki iç yapısını çözmüş şirketlerde sorun ne ?

Kopyacılık ,sıradanlık ,alışılmışın dışına çıkma cesareti gösterememe ,bunlar bu sorunun belli başlı sebepleri ama bu kadarda basit değil elbet ne yapılmalı ?neler yapılmalı ki bu sorunlar çözülsün verimlilik ve süreklilik kazanılsın.Böylece firmalar ,insanlar ,çalışanlar ,ekonomi ,kısaca ülkemiz kazansın ?
Bakın  ,mobilya sektöründe bir kaç girişimci 1960 lı yıllarda cesaret göstererek o günlerin ekonomik durumuna göre büyük bir riske girerek İstanbul da ogün için dünyanın en büyük mobilya sitesi ünvanını alan 380 civarı mağazayı barındıran Modoko mobilyacılar sitesini kurdu.
Ne kadar risk ,o kadar kazanç sözü onlar için doğru çıktı ve büyük kazançlar sağladılar.Aradan yıllar geçti İstanbul daki bu siteye rakipler çıkmaya başladı.

Dünyanın en büyük sitesi nerede hangi ülkede kurulacak derken ,tartışmalar Almanya ,İtalya ,Amerika diye sürerken ..
Yine bir kaç girişimci çıktı ve  bu ünvanı kimseye kaptırmamak içinmidir bilinmez Türkiye 'de 750 civarı mağazanın olduğu Masko mobilya sitesini başka bir ildede değil İstanbul'da kurdular.Biri Anadolu yakasında ,biri Avrupa yakasında birbirine rakip bu siteler bu sefer yatırımcısına ne kadar risk ,o kadar kazanç sözünü doğru çıkartmadı.

İstanbul'a 380 mağazayla hizmet veren Modoko ,750 mağazayla Masko yüzünden kan kaybetmeye başladı. Bu kan keybediş ne yazık ki Masko yada yaramadı ,evet plansız programsız bak onlar yaptı tuttu bizde yapalım mantığıyla hiçbir fizibilite yapılmadan kurulan bu siteler birçok mağdur esnaf ve dolayısıyla müşteriler doğurdu.
Bu kadar rekabette ,ve ufalan pastada nasıl olurda daha fazla pay alırım düşüncesiyle hareket eden girişimciler farklı çözümler üretmeye başladılar.

Mobilya sitelerinde avizeciler ,aksesuarcılar ,perdeciler ,halıcılar hatta konfeksiyon mağazaları açılmaya başlandı.
Bir çok sektörüne gönülden bağlı işini aşkla yapan firmalarda ( reklam : bizim firmamız gibi )) farklılıklar yaratmaya çalıştılar. Peki ama neler yaptılar ,farklı olmanın yolu neydi ? Kazancını yükseltmenin yolu neydi ? Kafayı kaldırıp dünyayı incelediklerinde bunun ilk yolunun Markalaşma olduğunu gördüler.
Marka olmayan bir firma ,fason olarak marka firmalara 5 ₺ yaptığı ürünü kendi 7₺ tl ye satamazken ,marka firmalar bu ürünleri 50 ₺ - 60 ₺ hatta daha yükseğe sattıklarını gözlemlediler.

Özellikle İtalya ,Almanya ,Fransa gibi gelişmiş ülkelerde bunun birçok örnekleriyle karşılaştılar.
Sonuç olarak markalaşma nedir ? Nasıl bir süreçtir ? Neler yapılmalıdırı araştırmaya başladılar.Bu geniş konuya başka  bir yazımda daha detaylı deyinmek isterim ama özellikle sektörüm olan mobilya sektöründe biz Farklılık yaratacak çözümü ;
İyi tasarımcılar , kaliteli üretim ,güzel ve kaliteli sunum ,çok iyi bir satış sonrası hizmet ağı ,müşteri odaklı açık bir firma yapısı ,kolay ulaşılabilirlilik ,mutlu ve eğitimli çalışanlar ,iyi bir reklam bütçesi,ve mobilya firmalarında çokda önemsenmeyen teknojiyi en iyi şekilde takip edebilmek ve maksimum faydayı sağlayabilmek için işinin ehli bir ekipten oluşma bir bilgiişlem birimi kurarak başladık.